Serüvenimiz 2007 yılında başladı. Yola çıktığımızda sadece hayallerimiz ve iyi fikirlerimiz vardı. Bir de her markanın olduğu gibi hoş ama cılız bir melodimiz… Ne derler bilirsiniz, markalar melodilerle doğar, büyür ve nefes alırlar. Bir melodiniz yok ise ürün ya da hizmetinizi tanıtamaz, haliyle insanlara kabul ettiremezsiniz. Biz de işe kendimizden başladık. Melodimizde kullandığımız enstrümanlarımıza sıkı sıkıya sarıldık. İyi fikirler ve tasarım! Ne zaman dara düşsek yüzümüzü onlara döndük. Yeniden ve yeniden… İyi orkestralar, Hem enstrümanını bedeninin bir parçası olarak gören, Hem de birlikte nefes alıp verebilen kişilerden kurulur. Biz de böyle olduğuna inandık, seçimlerimizi buna göre yaptık. Birbirimize kenetlenmiş olmamız sadece bununla açıklanabilir. Her geçen gün biraz daha büyüdük. Güne başka mecralar ve bambaşka dostlarla uyandık. Monogram’ın kapısından giren bu evin çocuğudur dedik. Kimileri elimizde doğdu. Kimilerini baştan aşağı yeniledik. Kimilerine ise sadece küçük dokunuşlarda bulunduk. Sorumluluklarımız giderek arttı. Monogram’a güvenen bir kişinin bile yüzü asılmasın dedik. Az dinlendik, çok çalıştık. Ama bu evden dünyaya birini uğurladığımızda muhakkak gülümsedik, gülümsettik. O nedenle, ne zaman gülümseyen birini görsek aklımıza “iyi fikirler” gelir.